Bled-Bohinj (Slovenya)

Bled şehri ve gölü (46°22'06.4"N 14°06'48.5"E). 

     Bled şehri, gölünün etrafına kurulmuş bence şirin bir kasabadır. O kadar güzel manzaralı bir şehir gidene kadar görmemiştim tabi şehir demek garip geliyor ama ülke küçük olunca buralar da şehir oluyor :) Şehir merkezi kumarhane ve otel dolu. Başkent Ljubljana'dan  54km mesafede.

Masmavi bir göl,yemyeşil ormanlar ve bir orta çağ kalesi!!


 

    Kendimiz çok tatlı bir camping bulduk. Bled camping'i giden herkese tavsiye ederim. Gölün hemen tatlı kıyısında bulunuyor. Burada küçük bir plaj da var göle girmek için. Millet bayıla bayıla giriyor fakat bana hava da su da soğuk geldi :)

 Kampın plajı. Jülyen alplerinin arasında.









Gölün etrafını bisiktelerimizle gezdik. Tabi büyük bir alan, gerçekten bisikletle gezmek lazım. Etrafındaki yol arabaya da uygun asfalt ve trafik falan da yok.

Her yer gölün etrafında olduğu için rahatlıkla her yeri gezebilirsiniz. Mesela bir kumarhaneye denk geldik, hemde sokakta :)

Temmuz ayında yapılan Bled festivali. Tatlı bir orkestrayı yağmurun da azizliğiyle bir çadıra sığınıp dinledik.

 Lasko birası. Slovenya'nın ünlü, ucuz ve lezzetli birası. Tadı yumuşacık.

Sıra Orta çağ kalesi olan Bled kalesinde.

    Kalenin içerisinde küçük bir müzeside var. Ataları Ostragotlar'ı  ve Obruk gölü olan bu gölün jeolojik olarak nasıl oluştuğunu anlatıyor.

Stari grad(eski şehir). Kale eskiden şehir olarak kullanılırmış.

Tabiiki de kalenin manzarası beni bende alıyor. Biran evvel o adaya girmek için sabırsızlanıyorum.

   Kalenin gerçekten de nefes kesen  manzarası var. Keşke en iyi fotoğraf makinesi benim olsa dedirtiyor insana :)

Gölün ortasındaki ada da St Mary Assumption Kilisesi var. Buraya gitmenin yolu tabiiki sandal ile. Kamping kıyısından kalkan kürekli tekneler (dolunca kalkıyor) ya da, 

bizim yaptığımız gibi sandal kiralamak.

10 Euro ya gıcık bir ihtiyar dan 1 saat kiraladık sandalı.

Kiliseyi zamanında göldeki fırtınada eşini kaybeden bir hanım yaptırmış,fakat çanını taşıyan tekne de batmış bu sularda,papa sonradan çan hediye etmiş..o çanı 3 kere çalmak uğur getirirmiş.

Tabiiki motorlu tekne yasak. Bende asıldım küreklere :)



Efsaneye göre damatların bu merdivenlerden yukarı taşıması gerekirmiş gelinini.Ama ben yarısına kadar taşıyabildim Edayı :) çünkü oldukça dikti :)

St Mary Assumption Kilisesi.

Eda'dan 3 kere çalma denemeleri :)

Ada dan gölün suyu harika gözüküyor.

Ada dan kalenin görüntüsü de harika.

Hey kayıkçı amcalar aşağıda bekliyorlar.










Bu masal şehri arkamızda bırakıp bir diğer masala Bohinj gölüne doğru ilerliyoruz.

20 km ötede Ribcev Laz'a gidiyoruz. 

Orada Bohinj gölü ve Triglav Milli Parkı var . Yollar akarsu cenneti dolu.
(46°16'54.2"N 13°51'01.7"E)

Bled'den burası 30km. Arabanız yoksa her saat başı otobüs gidiyor.

Triglav Dağının incisi huzur dolu bir yer!
burada trekkinge çıkıyor herkes,huzur bizi büyülüyor.

 Triglav milli parkı.

Yaklaşık 20 gündur harıl harıl geziyoruz,dinlenmeye hasret...artık burada,bu huzurun ortasında dinleniyoruz...ilk defa. 

Bu arada ben Burek buldum :) yani börek. Peynirli :) tavsiye ederim. Osmanlı'dan kalma.






 Göl de minik yelkenliler turluyorlardı.

 Gölün etrafı inanılmaz yeşil her yer manzara, her yer kartpostal.

Eda kalkamadı bir türlü.

Bir cennet masalının sonu geldi artık. Büyülendik, huzur dolduk ve şimdi başka rotaya yol alma zamanı :)






Avrupa 2011